Son yıllarda artan ihtiyaca da bağlı olarak, hazır yemek sektörü oldukça gelişmiş ve küçük – büyük ölçekli pek çok firma faaliyete geçmiştir. Buna bağlı olarak geniş kitlelere yoğun hizmet veren bu sektörde imal edilen ürünlerin sağlık açısından düzenli kontrolü de önem arz etmektedir.

Özellikle hemen tüketilmek üzere pişirilen ya da pişirilip saklanan ürünlerdeki mikrobiyolojik bozulma kontrol edilmelidir.

  • Salmonella
  • Bacillus Cereus
  • Stafilokokal Enterotoksinler
  • E.coli
  • L. monocytonogenes
  • Küf ve Maya

Salmonella

Salmonella, Enterobacteriaceae familyasında yer alan, çubuk şeklinde bir bakteridir. Yaklaşık 2000 alt tipi insanlarda hastalığa neden olur. Salmonella typhi (tifo) ve Salmonella paratyphi (paratifo) yalnızca insanlarda enterik ateş (tifo, paratifo) olarak adlandırılan ve zaman zaman salgınlarla seyredebilen hastalıklara neden olan türlerdir. Bunların dışında kalan salmonella alt tipleri non-tifoidal salmonellalar olarak adlandırılır. Salmonella, Gram (-), sporsuz, hareketli, kapsülsüz, fakültatif anaerob bir basildir. Enterobacteriaceae familyasına aittir. Tüm Salmonellalar glukozu fermente ederek gaz oluşturur, birkaç tanesi hariç diğerleri laktoz ve sakkarozu parçalayamaz.

Kaynağı bilinmeyen, kontamine (bakteri bulaşmış olan) suların içilmesi ve kullanılması, İnsan ve hayvan atıklarının uygun şekilde bertaraf edilmemesi ve bunların kaynak sularına karışması, İçme ve kullanma sularının yeterince klorlanmaması nedeni ile bulaşabilir. Salmonella taşıyan ve iyi pişirilmemiş et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi gıdalar, Pastörize edilmemiş süt veya meyve suyu, peynir, Kontamine (kirli) çiğ sebze ve meyve, baharat ve çerezler yoluyla da bulaşma olabilir. Hasta kümes hayvanları ile temastan sonra, Özellikle yılan, kaplumbağa, kertenkele gibi sürüngenler, kurbağalar, kuşlar ve civciv gibi evcil hayvanlar ile temastan sonra hijyen kurallarına uyulmaması halinde bulaşma olabilir. Bakteri hasta insanlardan diğer insanlara da bulaşabilir.

Salmonella, özellikle et, kümes hayvanları, yumurta ve yumurtalı ürünler gibi bazı hayvansal gıdalardan ve içme sularından insanlara bulaşarak enfeksiyona neden olur.
Esas itibariyle fekal orijinlidir. Tüketime hazır gıdalarda Salmonella bulunması o gıda maddesi için risk işaretidir. İthal veya ihraç edilecek ürünlerde Salmonella bulunması, sayısı ve cinsi önemli olmaksızın o gıda maddesinin reddedilmesi için yeterli bir sebeptir. Sıcaklığa dayanıksız bir bakteri olduğundan gıdada Salmonella bulunması ısıl işlem sonrası bir kontaminasyonun veya yetersiz ısıl işlemin bir göstergesidir. Salmonella bakterisi suların iyi klorlanması, kaynatılması, gıdaların iyi pişirilmesi ve pastörizasyona dayanıksızdır. Bu nedenle korunma amacıyla;

  • SalmonellaGüvenilir su kullanımı;
  • İçme ve kullanma suyu olarak klorlanmış şebeke suyu tercih edilmeli,
  • Kaynağı bilinmeyen ve klorlanmamış suları tüketmemeli,
  • Zorunlu durumlarda 10 dakika kaynattıktan sonra kullanılmalıdır.
Kişisel hijyen kuralarına uyum ve el yıkama alışkanlığı;
  • Eller yemekten önce ve sonra mutlaka su ve sabunla yıkanmalı
  • Eller tuvaletten önce ve sonra mutlaka su ve sabunla yıkanmalı
  • Civciv ve ördek yavrularının bağırsaklarında taşınan salmonella, hayvanın çevresi ve tüm vücut yüzeyinde bulunabilir.
  • Sadece tutma, sarılma ile de bakterilere maruz kalınabilir. Sürüngenler de (kaplumbağa, iguanalar, kertenkele, vb) salmonella taşıma olasılığı fazla olan hayvanlardır.
  • Evcil de olsa tüm hayvanlar ile temastan sonra eller mutlaka su ve sabunla yıkanmalıdır.
Güvenilir gıda tüketimi;
  • Çiğ ya da az pişmiş yumurta, et veya kümes hayvanları, kabuklu deniz ürünleri ve pastörize edilmemiş süt gibi yüksek riskli gıdalar iyice pişirildikten sonra tüketilmeli,
  • Çiğ yumurta ile yapılan ev yapımı soslar ( mayonez vb.) kullanmaktan kaçınılmalı,
  • Çiğ et ya da kümes hayvanları ile temas ettikten hemen sonra su ve sabun ile eller, mutfak çalışma yüzeyleri ve kullanılan mutfak eşyaları yıkanmalı,
  • Çapraz bulaşmayı önlemek için buzdolabında ya da derin dondurucuda çiğ et, tavuk ve deniz ürünleri diğer gıdalardan ayrı bir yerde tutulmalı,
  • Mümkünse, mutfakta iki kesme tahtası (çiğ et için ayrı, meyve ve sebze için ayrı bir kesme tahtası) bulundurulmalı, önceden çiğ et için kullanılmış ve temizlenmemiş bir yüzey üzerine pişmiş yiyecek konulmamalı,
  • Dondurulmuş gıdaları çözündükten hemen sonra pişirmeli ve tüketmeli, tekrar dondurulmamalıdır.

Salmonella enfeksiyonlarına karşı aşı bulunsa da koruyuculuğu yüksek değildir. Salmonella enfeksiyonlarına karşı: Bebekler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi yetersizliği olan kişilerde risk daha büyük olsa da tüm yaş grupları risk altındadır. Salmonella enfeksiyon belirtileri gösteren çocuklar derhal aileleri tarafından hekime götürülmesi gerekmektedir. Hamile ve emziren kişilerin hasta olması durumunda derhal hekime başvurmaları, hekim onayı olmadıkça ilaç almamaları gerekmektedir. APHA yönergelerine uygundur. In vitro (canlı hücre dışında) yapılan standart mikrobiyolojik analizlerde Salmonella ve Shigella türlerinin izolasyonu için selektif katı besiyeri olarak kullanılır.

Salmonella enfeksiyonlarına karşı bebekler, yaşlılar, hamile ve emziren kişiler ve bağışıklık sistemi yetersizliği olan kişilerde risk daha büyük olsa da tüm yaş grupları risk altındadır.

Bacillus Cereus

Bacillus CereusB. cereus'un neden olduğu gıda zehirlenmesi , bu mikroorganizma toksin ürettiğinde ortaya çıkan ve iki tip gastrointestinal hastalığa neden olan akut bir zehirlenmedir: kusturma (kusma) sendromu veya ishal sendromu. B. cereus , dünya çapında nispeten yaygın bir gastroenterit nedeni olarak kabul edilir. Kanada'da, nedeniyle gıda kaynaklı hastalık 36.000 üzerinde vaka B. cereus 2006'da gerçekleşmiş olduğu tahmin edildi B. cereus yanlış saklanmış gıdalarda büyüyecek, bu nedenle doğru yiyecek işleme, özellikle pişirme sonrasında kaynaklanan hastalıklar önlemeye yardımcı olacaktır bu mikroorganizma.

Bacillus cereus , toksinler üretebilen ve iki tür gastrointestinal hastalığa neden olan gıda kaynaklı bir patojendir: emetik (kusma) sendromu ve diyare sendromu. Gıdada kusturucu toksin (sereulid) üretildiğinde, kontamine gıdanın yenmesinden sonra kusma meydana gelir. İshal sendromu, B. cereus ile kontamine gıdaların yenmesini takiben bağırsakta enterotoksinler üretildiğinde ortaya çıkar

Belirtiler şunları içerir:
Kusturucu sendrom, kusma, mide bulantısı, bazen ishal. Semptomlar genellikle kontamine gıdaların alınmasından 0,5 ila 5 saat sonra başlar. Genellikle semptomlar 6 ila 24 saat içinde kaybolur.
İshal sendromu, bazen kan ve/veya mukuslu ishal, mide bulantısı ve ayrıca içerebilir, karın ağrısı. Semptomlar genellikle kontamine gıdaların alınmasından 8-16 saat sonra başlar. Genellikle semptomlar 12 ila 24 saat içinde kaybolur. Bazı durumlarda hastalık daha şiddetli olabilir. Ciddi semptomlarınız varsa, doktorunuzu görmelisiniz.

B. cereus çevrede yaygın olarak bulunur ve toprakta yaygın olarak bulunur. Isıya ve kurumaya dayanıklı sporlar üretebilir, bu nedenle onu hem çiğ hem de pişmiş gıdalardan izole etmek nadir değildir. Bu sporlar, B. cereus'un vejetatif formuna filizlenecek ve gıda uygun pH (>4.8) ve sıcaklık (8°C ile 55°C arası) altında yeterli bir süre tutulursa büyüyecektir. Gıda kaynaklı hastalıkların ortaya çıkması için gıdalarda B. cereus'un vejetatif formlarının varlığı her zaman gerekli olsa da, tüm B. cereus suşları kusturucu veya ishal sendromlarına neden olan toksinleri üretemez. Ek olarak, sendromların her birine yol açan koşullar biraz farklıdır.

Emetik sendrom, kusturucu toksin sereulid ile kontamine olmuş gıda tüketicilerini etkileyecektir, bu nedenle gıdanın bu toksini üretebilen B. cereus suşları ile kontamine olması ve bakteri üremesine ve ardından toksin oluşumuna izin verecek şekilde işlenmesi gerekir. Kusmaya neden olacak yeterli cereulid üretmek için, B. cereus düzeylerinin gıdanın gramı başına 10.000'den fazla olması gerektiği tahmin edilmektedir, ancak birkaç yayın, daha düşük sayılarla hastaneye yatışlar da dahil olmak üzere hastalıkları belgelemiştir. Toksin gıdada üretilir ve ısıya dayanıklıdır; bu nedenle, bitkisel hücreler etkisiz hale getirildiğinde bile çoğu pişirme yöntemiyle ortadan kaldırılmayacaktır. Bu sendrom sıklıkla makarna veya pirinç yemekleri gibi nişastalı yiyeceklerle ilişkilendirilir.

İshal sendromu, B. cereus'un çok sayıda vejetatif hücresinin (gıdanın gramı başına en az 10.000) yutulduğunda ve ince bağırsakta enterotoksin ürettiğinde ortaya çıkar. Et ürünleri, yahniler, çorbalar, soslar, sebzeler ve süt ürünleri gibi daha geniş bir gıda yelpazesi ishal sendromuyla ilişkilendirilmiştir. Hem emetik hem de diyare sendromları genellikle kendi kendini sınırlar ve bir veya iki gün içinde düzelir. Vakaların küçük bir yüzdesinde daha şiddetli olabilir ve literatürde ölümler bildirilmiştir. Yaşlılar ve mide asiditesi düşük olan hastalar diyare sendromuna daha duyarlı olabilir.

Önleme;
  • As B. cereus çevrede her yerde olduğunu kontrol önlemleri önlenmesi büyümesi üzerine odaklanmalıdır B. cereus ve gıda kusturucu toksin oluşumunu.
  • Yiyeceklerin 60°C'nin üzerinde bir sıcaklıkta veya 4°C'nin altında soğutulduğundan emin olun.
  • Soğuk pişmiş yiyecekler hemen tüketilmeyecek ise 6 saat içinde 4°C'nin altına soğutun.
  • Yiyecekleri yeniden ısıtırken sıcaklığın en az 74°C'ye ulaştığından emin olun.

Stafilokokal Enterotoksinler

Stafilokokal gıda zehirlenmesi başta Staphylococcus aureus olmak üzere enterotoksijenik stafilokoklar tarafından üretilen, enterotoksin içeren gıdaların tüketilmesi sonucu oluşan ve tüm dünyada yaygın olarak görülen önemli rahatsızlıklardan biridir. Yapılan araştırmalar gıda zehirlenmelerinin % 20 - 40'ının, stafilokokal enteretoksinlerden kaynaklandığını gösteriyor. , Çoğunlukla S.aureus tarafından üretilen enterotoksinler ısıya dayanıklıdır bu nedenle de tüketime hazır ürünlerin iyi pişmiş olması önemlidir. S. aureus dışında S. intermedius, S. hyicus ve S. epidermidis türleri de toksin oluşturmaktadır.

Başta hayvansal gıdalar olmak üzere birçok gıda çeşidi toksin kaynaklı gıda zehirlenmelerine neden olmaktadır. Hayvan kökenli pişirilmiş veya az pişirilmiş gıdalardan sığır, domuz, hindi ve tavuk eti, özellikle süt tozu ve peynir olmak üzere süt ürünleri, etli patates salatası ve diğer et salataları, balık ve yumurta, kremalı pasta ürünleri ayrıca süt, şeker ve yumurtadan yapılan dondurulmuş soslar bu gıdaların başlıcalarıdır.

Stafilokokal gıda zehirlenme sonucu ilk belirtiler 30 dakika ile 8 saatlik bir zaman arasında ortaya çıkmaktadır. Ama genel olarak bakıldığında insanların büyük çoğunluğunda zehirlenme belirtileri 2 - 4 saat içinde görülmeye başlar. Bu zehirlenme en bariz belirtileri, mide bulantısı, kusma, şiddetli kramplar, abdominal ağrı ve diyare ile kendini gösterir. Baş ağrısı, baş dönmesi, genel halsizlik, nabızda zayıflık, yüzeysel solunum, şok ve enteritis de gözlemlenebilir. Fakat diğer belirtilere göre daha az rastlanır. Stafilokokal gıda zehirlenmesi sonucu ölüm oranının çok nadir olduğu gözlemlenmiştir. Ancak ölümlerin çoğu çocuklar ve yaşlılarda görülmektedir ve bu oran %0.03’ten %4.4’e kadar değişebildiği bilinmektedir. Düşük bile olsa ölüm riski bulunduğundan zehirlenmeler göz ardı edilmemelidir.

Toksin oluşumunu ortamda bulunan organik ve inorganik maddeler, enzimler, aminoasitler ve su aktivitesi etkilemektedir. Toksinin sentezlenmesi için optimum sıcaklık 40-45oC olup, bu nedenle gıdanın pişirilmesi, saklama şekli, sunumu ve yapılıyor ise bir yerden bir yere nakli sırasındaki koşullar oldukça önemlidir. Az miktarda S.aureus içeren gıdalarda zaman ile miktarın artması ile toksin oluşumu gözlemlenebilir. Bu nedenle gıdaların muhafaza edilişine önem verilmelidir.

Korunma ve tedavi için S.aureus'un üreme ve toksin oluşturma yeteneğinin engellenebilmesi için daha etkili yollar henüz bilinmemektedir. Zehirlenmenin etkileri kişiden kişiye değişmekte ve genellikle tedaviye gerek kalmadan birkaç günde kendiliğinden düzelmektedir. Taze, uygun koşullarda pişirilmiş, uygun koşullarda saklanan, sıcak ve nemli ortamda saklanmayan, hızla soğutularak saklanmış, 85oC'ye kadar ısıtılarak servis edilen gıdalar her zaman daha güvenlidir.

Zehirlenme belirtileri ortaya çıktıktan sonra, hastanın dinlendirilmesi, kaybettiği sıvının karşılanması gerekir. Bunların dışında yapılacak fazla bir şey yoktur. Bakteri için en uygun ortamı et oluşturur.  S.aureus bakterisini burun, boğaz ya da derisinde taşıyan kişilerden bu bakterilerin besin maddelerine bulaşması en sık rastlanan bulaşma biçimidir. Bu nedenle özellikle lokanta, kafeterya ve üretim alanları gibi yerlerde çalışan kişilerin sağlık ve temizlik kurallarına doğru bir biçimde uymaları gerekir. Besin maddelerinin de her türlü bulaşmaya karşı uygun bir biçimde korunması, Örneğin kapalı kaplarda ve/veya soğuk hava dolaplarında korunması gerekir. Bu çeşit bulaşmaların önüne geçebilmek ve insan sağlığını tehlikeye atmamak adına, çalışanların bu konular hakkında bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir. Bu gibi durumlar ile karşılaşmamak adına iş yerleri ve üretim alanlarında kontroller yapılmalı, çalışanların ve gıdalar ile temas eden ekipmanların uygun olup olmadığı kontrol edilmelidir. Aynı şekilde kullanılan gıdaların da kontrolleri belirli aralıklarla yapılmalıdır.

E.coli

Escherichia coli (E. coli) bakterileri normalde sağlıklı insanların ve hayvanların bağırsaklarında yaşar. Çoğu E. coli türü zararsızdır veya nispeten kısa süreli ishale neden olur. Ancak E. coli O157:H7 gibi birkaç suş şiddetli mide kramplarına, kanlı ishale ve kusmaya neden olabilir. E. coli' ye kontamine su veya yiyeceklerden, özellikle çiğ sebzelerden ve az pişmiş kıymadan maruz kalabilirsiniz . Sağlıklı yetişkinler genellikle bir hafta içinde E. coli O157:H7 enfeksiyonundan kurtulur. Küçük çocuklar ve yaşlı yetişkinler, yaşamı tehdit eden bir böbrek yetmezliği formu geliştirme riski daha yüksektir.

e-coli-sayımıBelirtiler;

E. coli O157:H7 enfeksiyonunun belirti ve semptomları genellikle bakteriye maruz kaldıktan üç veya dört gün sonra başlar. Ancak bir haftadan fazla bir süre sonra maruz kaldıktan bir gün sonra hasta olabilirsiniz.

İşaretler ve semptomlar şunları içerir:

  • Hafif ve suludan şiddetli ve kanlıya kadar değişebilen ishal
  • Mide krampları, ağrı veya hassasiyet
  • Bazı insanlarda bulantı ve kusma

Sadece birkaç E. coli suşu ishali tetikler. E. coli O157: H7 suşu bir gruba ait E.coli güçlü toksin üretir zarar bu ince bağırsağın astar.Bu kanlı ishale neden olabilir. Bu bakteri türünü yuttuğunuzda bir E. coli enfeksiyonu geliştirirsiniz . Diğer birçok hastalığa neden olan bakterinin aksine, E. coli çok az miktarda yutsanız bile enfeksiyona neden olabilir. Bu nedenle, az pişmiş bir hamburger yemekten veya bir ağız dolusu kirli havuz suyunu yutmaktan E. coli tarafından mideniz bulanabilir .

E. coli enfeksiyonu kapmanın en yaygın yolu, kontamine yiyecekleri yemektir, örneğin:

Dana kıyma : Sığırlar kesilip işlendiğinde bağırsaklarındaki E. coli bakterileri etin üzerine bulaşabilir. Kıyma, birçok farklı hayvanın etini birleştirerek kontaminasyon riskini artırır.
Pastörize edilmemiş süt: Bir ineğin memesindeki veya sağım ekipmanındaki E. coli bakterileri çiğ süte bulaşabilir.
Taze ürünler: Sığır çiftliklerinden gelen akıntılar, taze ürünlerin yetiştirildiği alanları kirletebilir. Ispanak ve marul gibi bazı sebzeler bu tür kirlenmeye karşı özellikle hassastır.
Risk faktörleri: E. coli , bakterilere maruz kalan herkesi etkileyebilir. Ancak bazı insanların sorun geliştirme olasılığı diğerlerinden daha fazladır.

Risk faktörleri şunları içerir.

Yaş: Küçük çocuklar ve yaşlı yetişkinler, E. coli'nin neden olduğu hastalık ve enfeksiyondan kaynaklanan daha ciddi komplikasyonlar yaşama riski daha yüksektir.

Zayıflamış bağışıklık sistemleri: AIDS'ten veya kanser tedavisine veya organ nakillerinin reddedilmesini önlemeye yönelik ilaçlardan bağışıklık sistemlerini zayıflatan kişilerin E. coli'yi yutması nedeniyle hastalanma olasılığı daha yüksektir. Belirli yiyecek türlerini yeme: Daha riskli yiyecekler arasında az pişmiş hamburger; pastörize edilmemiş süt, elma suyu veya elma şarabı; ve çiğ sütten yapılan yumuşak peynirler. Yılın zamanı: Nedeni açık olmasa da , ABD'deki E. coli enfeksiyonlarının çoğu Haziran'dan Eylül'e kadar ortaya çıkıyor.

Mide asidi seviyelerinde azalma. Mide asidi, E. coli 'ye karşı bir miktar koruma sağlar. Esomeprazol (Nexium), pantoprazol (Protonix), lansoprazol (Prevacid) ve omeprazol (Prilosec) gibi mide asidini azaltmak için ilaçlar alıyorsanız, E. coli enfeksiyonu riskinizi artırabilirsiniz .

Riskli gıdalar :
  • 160 F (71 C) olana kadar hamburger pişirin. Hamburgerler pembe görünmeden iyi pişmiş olmalıdır.
  • Ancak etin pişip pişmediğini anlamak için renk iyi bir rehber değildir. Et - özellikle ızgara yapılırsa - tamamen pişmeden kahverengileşebilir.
  • Etin en kalın noktasında en az 160 F (71 C) sıcaklığa kadar ısıtıldığından emin olmak için bir et termometresi kullanın.

Pastörize süt, meyve suyu ve elma şarabı için. Oda sıcaklığında tutulan herhangi bir kutulu veya şişelenmiş meyve suyu, etikette öyle olmasa bile, pastörize edilme olasılığı yüksektir.
Pastörize edilmemiş süt ürünleri veya meyve sularından kaçının

Ham ürünleri iyice yıkayın. Yıkama ürünleri tüm E. coli'den kurtulmayabilir - özellikle de bakterilerin tutunabileceği birçok yer sağlayan yapraklı yeşillikler. Dikkatli durulama, kiri temizleyebilir ve ürüne yapışabilecek bakteri miktarını azaltabilir.

L. monocytonogenes

Listeriozis, Listeria monocytogenes bakterisiyle kontamine olmuş gıdaların yenmesiyle ortaya çıkan ciddi bir enfeksiyondur ve Birleşik Devletler ’de önemli bir halk sağlığı sorunudur. Her yıl 1600 kişi enfekte olmakta ve bunların 260’ı ölmektedir. Listeria monocytogenes sıklıkla toprak ve suda bulunur. Hayvanlar hastalanmadan bakteriyi taşıyabilir ancak bu hayvanlardan elde edilen et ve süt ürünleri gibi gıdalar kontamine olabilir. Enfeksiyon insanlara kontamine olmuş gıdaların yenmesiyle bulaşır. Anneleri hamilelik esnasında kontamine gıdalar tüketmişse bebekler Listeriozisli doğabilir. Nadiren yeni doğanlarda hastane orjinli bulaşma bildirilmiştir.

Yiyeceklerle bulaşan birçok mikrop vardır. Bunlardan Listeria gibi bazıları öldürücü olabilir. Listeriozisli kişide genellikle ateş ve kas ağrıları, bazen de öncesinde ishal veya gastrointestinal semptomlar görülür. Teşhis konmuş hemen her hastada bakteri sindirim sistemi kanalına yayılır. Belirtiler enfekte olan kişiye göre değişiklik gösterir:

Hamile kadınlar: Tipik olarak ateş görülür, yorgunluk ve ağrılar gibi spesifik olmayan diğer belirtiler de eşlik edebilir. Ancak hamilelik esnasında bakteriye maruziyet; düşük, ölü doğum, erken doğum veya yeni doğanın hayatını tehdit eden enfeksiyonlarla sonuçlanabilir.
Hamileler dışındaki insanlar: Ateş ve kas ağrılarına ilave olarak ; baş ağrısı, ense sertliği, bilinç bulanıklığı, denge kaybı ve kasılmalar şeklinde semptomlar görülebilir. Listeriozis farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Daha yaşlılarda ve immun sistemi baskılanmış kişilerde septisemi ve menenjit en sık görülen klinik durumlardır. Bağışıklık sistemi sorunları olan insanlarda akut febril gastroenteritler gelişebilir yada hiçbir semptom görülmez.

Tedaviye hemen başlansa bile bazı vakalar ölümle sonuçlanır. Bu durum özellikle yaşlılar ve ciddi sağlık problemleri olan risk grupları için geçerlidir.

Korunma;
  • Listeria Monocytogenes AranmasıListeria gıda işleme fabrikalarında kontamine olmuş gıda ürünlerinde yıllarca yaşayabilir. Bakteri; pişirilmemiş etler ve sebzeler, pastörize olmayan süt ve süt ürünleri, krem peynir, işlenmiş etler(yemeğe hazır) ve füme balık gibi çeşitli yiyeceklerde bulunmuştur.
  • Listeria pastörizasyon ve pişirme ile öldürülebilir. Ancak sosisli sandviç gibi bazı işlenmiş etlerde ve paketleme öncesi şarküterilerde kontaminasyon meydana gelebilir. Meksika peynirlerinde olduğu gibi pastörize süt kullanılmasına rağmen peynir yapım aşamasında yine de bulaş olabilmektedir.
  • Hastalık riski, yiyeceklerin güvenli bir şekilde hazırlanması, tüketilmesi ve depolanması tavsiyeleriyle azaltılabilir. Listeriozisin önlenmesi için tavsiye edilen genel kurallar, salmonellozis gibi diğer gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesinde kullanılanlara benzer. İlave olarak Listeriozis için yüksek risk grubunda yer alan insanlar için özel tavsiyeler vardır.
  • Gıda kaynaklı hastalıklardan korunmak için tavsiyeler:
  • Ellerinizi sık sık su ve sabunla yıkayın. Su ve sabun bulunamıyorsa alkol bazlı el dezenfektanları kullanın,
  • Riskli yiyecek ve içeceklerin tüketiminden kaçının.

İçme suları ya güvenli kapalı paketlerde olmalı ya da içmeden önce kaynatılmalıdır. Kapalı suların karbonatlı olanları, karbonatsız olanlara göre daha güvenlidir. Buzlar kapalı sularla hazırlanmamışsa ya da nasıl hazırlandığı bilinmiyorsa içeceklerinizde kullanmayın. Yiyecekleriniz taze ve çok iyi pişmiş olmalıdır. Sokak satıcılarından yiyecek veya içecek satın almayın. Birçok seyahat eden kişi sokak satıcılarından alınan yiyeceklerle hastalanmaktadır. Meyve ve sebzeleri yıkamadan ve soymadan tüketmeyin. Özellikle salata malzemesi sebzeler temiz sularla çok iyi yıkanmalıdır (KAYNAT, PİŞİR, SOY YA DA UNUT GİTSİN).

Gıdaların yıkanması ve kullanımı hakkında FDA tavsiyeleri:

  • Meyveler ve sebzeler gibi çiğ ürünleri kesmeden, pişirmeden ve yemeden önce akan musluk suyu altında iyice durulayın. Ürün soyulacak bile olsa öncesinde yıkanmalıdır.
  • Kavun, salatalık gibi sert ürünler temiz bir fırçayla fırçalanmalıdır.
  • Ürünleri temiz bir bezle veya kağıt havlu ile kurulayın.
  • Hazır gıdaları ve pişmiş yiyecekleri sebzelerden, pişmemiş et ve kümes hayvanı etlerinden ayırın.
  • Mutfağınızı ve çevrenizi temiz ve güvenli tutun.
  • Pişmemiş gıdaları hazırladıktan ve kullandıktan sonra kesme tahtalarını, tezgahları, bıçakları ve ellerinizi yıkayın.
  • Listeria monocytogenes birçok bakteriden farklı olarak, buzdolabında ki bazı yiyeceklerde üremeye ve çoğalmaya devam eder. Buzdolabı sıfır veya daha düşük ısıda olmalıdır.
  • Buzdolabınızda dökülen gıdaları hemen sıcak su ve sıvı sabunla temizleyin ve durulayın.
  • Hayvansal kaynaklı gıdaları(et, süt gibi) iyice pişirin.
  • Pastörize olmayan veya çiğ sütleri içmeyin ve bu sütlerden üretilmiş gıdaları yemeyin.
  • Güvenli gıdaları almaya ve tüketmeye özen gösterin.

Küf ve Maya

Doğada yaygın olarak bulanan funguslar, hücre büyüklükleri, yapıları ve metabolik özellikleri yönünden bakterilere göre farklılıklar gösterirler. Küfler çok hücreli miselyumlu funguslar olarak tanımlanırlarken, mayalar tek hücreli ve miselyum oluşturmayan yapılardır. Küfler zincir şeklinde bir araya gelerek hifleri oluştururlar. Hiflerin dallanarak oluşturdukları topluluğa ise miselyum adı verilir. Bazı maya ve küf türleri gıda sanayiinde faydalı mikroorganizmalar olarak kullanılırlarken, pek çok tür ise fermentasyon ve gıda sanayinde istenmeyen kontaminantlardır ve bu türler genellikle saprofit özellikte olup gıdanın bozulmasına ve üretimin istenilen şekilde sonuçlanmamasına sebep olabilirler.

Maya ve küfler, oldukça geniş pH aralığında (pH 2-9), depolama sıcaklığında (10-35 oC) ve su aktivitesinde (0,85 ve üzeri) üreyebilmektedirler. Yüksek tuz ve şeker konsantrasyonuna sahip ortamlarda kolaylıkla gelişebilmekle birlikte, kompleks karbonhidratları, organik asitleri, proteinleri ve lipitleri de kullanabilmektedirler.

Bozulmaya yol açan maya ve küfler gıdalarda acı tat ve kötü koku oluşumu, gaz oluşturma özellikleri sayesinde, bazı gıdalarda istenmeyen gözenekli yapı oluşumu gibi bir takım bozukluklara neden olabilmektedirler. Bazı küf türleri ise bulaştıkları gıda maddesinde gelişerek salgıladıkları toksik metabolitler, mikotoksinler nedeniyle, gıda maddesinin tüketilmesi durumunda ölümle sonuçlanabilen zehirlenmelere yol açabilmektedirler. Bazı maya küflerin ise enfeksiyona neden olabilir.

Gıdalarda maya ve küf analizi, gıda örneğinde mevcut diğer bakterilerin gelişiminin önlenerek küf ve mayaları izole edip, sayımı ilkesine dayanır. Maya ve küf sayımı için kullanılan besiyerlerinde bakterilerin gelişerek koloni oluşturmaları, yüksek asitlik veya çeşitli antibiyotikler kullanılarak engellenir. Çoğu standartta toplam küf ve maya sayısı dikkate alınırken, maya ve küf sayılarının ayrı ayrı ele alınması da mümkündür. Bu durumda besiyerlerinde bu iki mikroorganizmaların morfolojileri göz önünde bulundurularak ayrı ayrı sayımları yapılır veya amaca uygun olarak farklı özelliklerde besiyerleri kullanılabilir. Örneğin, sadece mayaların gelişmesi isteniyorsa besiyeri bileşimine %0,25 oranında sodyum propiyonat katılarak küf gelişimi baskılanabilir.

Aseptik koşullarda alınarak laboratuara getirilen gıda maddesi 1:10 oranında homojenize edilir ve aynı şekilde ileri seyreltimleri yapılır. (10², 10³,...) Yani 25 g örnek 225 ml diusyon sıvısı içine veya 10 g örnek 90 ml. dilusyon sıvısı içine tartılır ve stomacher de karıştırılır. Dilusyon serileri içinse 1:10 luk seyreltimden başlayarak 10 ml. alınır ve ayrı bir 90 ml. dilusyon sıvısı içine ilave edilir ve vortex blender ’da karıştırılır. Her seyreltimden daha önce hazırlanmış selektif agar plaklarına 0,1 ml yayma plak tekniği ile ekim yapılır. Petriler 25-28 C’ de 3-5 gün süreyle inkübe edilir. 3., 4. ve 5. günlerde incelenir. 5. Gün sonunda tam sayım yapılır ve sonuç kob/ml (gr) olarak kaydedilir. Küflerin mayalara göre geç koloni oluşturmaları ve kolonilerin, daha önceden oluşmuş maya kolonilerinin üzerini örtme ve sayımını zorlaştırmaları olasılığına karşılık, mayaların daha erken sayılması veya petri üzerinde işaretlenmesi (4-3. Gün) ve 5. Günün sonunda tam sayımın yapılması yararlı bir uygulamadır. Sayımda petri yüzeyindeki uygun sayım aralığındaki (10 – 100) üremeler sayılıp seyreltim faktörü ile çarpılarak küf-maya sayımı ayrı ayrı veya toplam olarak kaydedilir.

Küf ve maya analizlerinde dökme plak yöntemi ve yayma plak yöntemi kullanılabilmekle beraber, besiyeri yüzeyinde maya ve küflerin daha hızlı üremesi, düzgün ve standart koloni oluşumu, sayım sonrası izolasyon ve identifikasyon kolaylığı nedeni ile yayma plak yöntemi daha çok tercih edilmektedir. Küf, maya analizlerinizi Hazır besiyerlerimizi kullanarak başarıyla gerçekleştirebilirsiniz.